Alzheimer hastasıyla zıtlaşmaktan kaçının

Alzheimer hastalarıyla zıtlaşılmaması gerektiğini vurgulayan Nöroloji Uzmanı Dr. Şerife Deniz Ak Tura, “Alzheimer hastası ile zıtlaşmak, hezeyanını destekleyen bir tutuma yol açarak size güvenini kaybetmesine yol açabilir” dedi.

Konu hakkında bilgi veren Dr. Tura, “Annesi yıllar önce öldüğü halde annesine gideceğini söyleyen bir hastaya, ‘Annen öleli 30 sene oldu’ demek yerine en sağlıklı yaklaşım biçimi; önce hastayı sakin bir şekilde gerçeğe döndürmeye çalışmak, bu işe yaramazsa da hastanın dikkatini başka bir yöne çekmek veya kabul edilebilecek başka bir seçenek sunmaktır” diye konuştu.

Alzheimer tedavisinde hastaya doğru yaklaşım için en önemli ilk adımın bunun bir hastalık olduğunu kabul etmek ve hastayı suçlamamak olduğunu dile getiren Nöroloji Uzmanı Dr. Şerife Deniz Ak Tura, “Yaşlandı, inatçı oldu, takıntılı oldu, onun için böyle yapıyor, insan bu kadar da unutmaz ki, herhalde dikkat çekmek için yapıyor diye düşünmek hastalara yapılabilecek en büyük haksızlıklardan biridir. Alzheimer, tamamen organik kökenli bir beyin hastalığıdır” şeklinde konuştu.

Zıtlaşmak Hezayanlarını Tetikleyebilir

Ailesinde Alzheimer hastası olan kişilerin hastayla inatlaşmaması ve zıtlaşmaması gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Şerife Deniz Ak Tura, yapılabilecek hatalarla ilgili şu açıklamalarda bulundu:

“Hasta örneğin akşama doğru ‘Burası benim evim değil, evime gideceğim, akşam oldu, annem bekliyor’ diyebilir. Hatalı davranış şekli, ‘Doğru, annen bekliyor, evine gitmelisin. Hadi evine götüreyim’ demektir. Çünkü burada hastanın hezeyanını destekleyen bir tutum söz konusudur. Bunun sakıncası, hasta birden ‘Ama benim annem ölmüştü, hatta cenazede sen de vardın, sen bana yalan söylüyorsun’ diyebilir ve size güvenini kaybedebilir. Yapılacak ikinci hata ise ‘Sen deli misin? Annen öleli 30 sene oldu. Otur yerine’ diyerek onunla zıtlaşmaktır. En sağlıklı yaklaşım biçimi, önce hastayı sakin bir şekilde gerçeğe döndürmeye çalışmak, bu işe yaramazsa da mümkün olduğu kadar hastanın dikkatini başka bir yöne çekmek veya kabul edilebilecek başka bir seçenek sunmaktır. Örneğin önce, ‘Bak burası senin evin. Hatta bunu da sen almıştın’ demek, olmazsa da ‘Belki şu an kafan karıştı, gel istersen önce bir şeyler içelim sonra tekrar konuşuruz’ yaklaşımını denemek, zıtlaşmaktan kaçınmaktır. Israrla eşyasının çalındığını iddia eden hastaya da ‘Belki bir yere koymuşsundur, istersen birlikte bakalım’ şeklinde yaklaşılabilir.”

“Bugün Hangi Gün” Diye Kesinlikle Sormayın

Alzheimer hastalığında en sık uygulanan tavsiyeler arasında zihinsel aktivitenin yer aldığını belirten Uzm. Dr. Şerife Deniz Ak Tura, “Alzheimer hastalığında bulmaca çözmek gibikeyif alınarak yapılan aktivitelerin beyne faydası daha yüksektir. Sohbet de hastalar için muhteşem bir zihin egzersizidir. Ayrıca sohbet içerisinde birçok bilgiyi aktif tutabilirsiniz. Sohbet içinde güncel olayları aktarabilirsiniz. Hastanın durumu çok ileriyse mevsimi, günü, yılı sohbet içerisinde bir konuya bağlayarak söyleyebilirsiniz. Lütfen ‘Bugün günlerden ne? Hangi yıldayız?’ gibi sorulardan kaçının. Hastada daha çok kaygı yaratırsınız. Onun yerine ‘Aaa bak çarşamba da ne çabuk geldi. Yarın da perşembe pazarı var aklımızda olsun da alınacaklar var’ gibi. Asla hastayı test ediyor gibi davranmayın” ifadelerini kullandı.

Gündelik İşinize Yardım Etmesini İsteyebilirsiniz

Hastayla birlikte çeşitli hobilerin de yapılabileceğini vurgulayan Uzm. Dr. Şerife Deniz Ak Tura, “Ancak bunuyine aynı yöntemle yapın. ‘Anneciğim/babacığım arkadaşlarım boyama yapmaya başlamış. Çok iyi geliyormuş ve stresi alıyormuş. Ben başladım. Bana eşlik eder misin, çok eğlenceli olur’ diyebilirsiniz. Bunun dışında sizin yaptığınız işe yardım etmesini de isteyebilirsiniz. Örneğin yemek yapıyorsanız, verin eline fasulyeyi kırsın ama bunu yine ‘Anneciğim sen çok güzel kırıyorsun, ben senin gibi yapamıyorum. Yardım eder misin?’ şeklinde yapın” dedi.

Her Unutkanlık Alzheimer Belirtisi Değildir

Gençliğinde Sevdiği Müzikleri Dinletin

Uzm. Dr. Şerife Deniz Ak Tura, Alzheimer hastasıyla her gün yürüyüş yapmanın, onu sık sık dışarı çıkararak bir parkta oturtmanın hem ortamın değişmesini hem de diğer insanlarla temas kurmasını sağlayarak olumlu sonuçlar verebileceğini belirtti. Uzm. Dr. Tura, “Müzik dinlemek, özellikle hastanın gençlik yıllarının popüler şarkıları, hastalık boyunca uzun süre sürdürülebilir” dedi.

Yüksek Tansiyon Ve Diyabet Risk Faktörleri Arasında

Alzheimer hastalığından korunmanın da önemli olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Şerife Deniz Ak Tura, ilk 5 risk faktörü içinde sırasıyla yaş, daha önceden geçirilmiş ciddi kafa travmaları, yüksek tansiyon, diyabet ve yüksek kolesterolün geldiğini söyledi.

Kalbiniz İçin İyi Olan Beyne De İyi Gelir

Uzm. Dr. Şerife Deniz Ak Tura, Alzheimer hastalığını engellemenin mümkün olup olmadığı sorusunu ise şöyle yanıtladı:

“Kalbiniz için iyi olan her şey beyniniz için de iyidir. Yani yüksek tansiyonu düşürmek, kolesterol yüksekse düşürmek, diyabetiniz varsa tedavi etmek, kiloluysanız kilonuzu düşürmek, yeteri kadar ve dengeli beslenme şeklini uygulamak, taze meyve-sebze tüketmek lazım. Bunları yaptığınızda Alzheimer hastalığının riski sıfıra inmiyor ama göreceli olarak azalıyor. Başka ilginç bir gözlem de; işinde ön planda beynini kullanarak çalışan insanlarda Alzheimer hastalığının riski, vücudunu kullanarak çalışanlara göre daha az. Yani beyni kullanmak belli ölçüde Alzheimer hastalığına karşı koruyor.” (BSHA)

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu